Bazen çocuk olmayı özlüyorum. Çocuk olmaya dair küçük
şeyleri. Düştüğümde kanayan dizime rağmen bir şey olmadı demeyi, oyunuma devam
etmeyi. Çamura üstümü kirletecek gözüyle bakmamayı, sokağa çıkarken ne
giydiğimi umursamamayı özlüyorum. Üstüm kirlendiğinde silmeye, dünyanın sonu
gelmiş gibi muamele etmektense yine oyunuma devam etmeyi özlüyorum. Uyuz`u
Sidikli ile kandırıp etek giydirip, başını bağlayıp makyaj yapmalarımızı
özlüyorum. Sidikli`nin bebeklerini Uyuz`la saklayıp onu ağlatmayı özlüyorum. Babamın
pazar kahvaltılarından sonra ağırlık çöktü bahanesiyle uyumalarını özlüyorum.
Adam yaşlandıkça uyumaz yerinde durmaz oldu. Sonra babam ne zaman yere eğilse
sırtına atlayıp adama at muamelesi yapmayı kardeşlerimle banyo sırası için
kavga etmeyi özlüyorum. Cebimizde kalan son paraları birleştirip dondurma
parası çıkartmaya çalıştığımız, paranın bizim için tek anlamının daha fazla
çikolata ve dondurma olduğu günleri özlüyorum. Evin içinde top oynamayı hatta
kırılan cam çerçeve yüzünden annemden azar işitmeyi özlüyorum. Sidikli ile annemin dolabını talan etmeyi özlüyorum. Kek hamuru için
Uyuzla kavga etmeyi özlüyorum delice. Annemin teybine istediğim kaseti koymak
için kardeşlerimle kavga etmeyi özlüyorum. Sidikli ile aynı giysileri giymeyi,
insanları ikiziz biz diye kandırmayı özlüyorum. Annemin uzun saçlarını, her
karda bize kardan adam yapmasını özlüyorum. Şaka gibi ama elektriğin kesildiği,
cep telefonlarının olmadığı, mum ışığında gülüp portakal yediğimiz günleri
özlüyorum. Daha dünmüş gibi bunları hatırlarken hissettiğim duyguları
seviyorum. Dünyanın en güzel şeyiymiş çocuk olmak. Keşke an an kaydetip izleme
şansımız olsaymış.
28 Kasım 2017 Salı
çocuk olma sanatı
Etiketler:
aile,
anı,
ben,
blog,
blogger,
günlük,
kardeş,
kız günleri,
kişisel blog,
kişisel gelişimim,
kişisel post,
Sidikli,
Uyuz
22 Kasım 2017 Çarşamba
düşeş gelirse sınır dışı etsinler
Yazı tura atalım dedim sonunda. En azından şansıma güvenirim
yazı dedim tura götüyle güldü bana. Adam gitmesin istiyorum tabi ki ama açıkça da
gel gitme otur dizimin dibinde de diyemiyor insan. Ben yerinde olsam kendi
kararımı verirken beni etkilemesini istemem. O dedi diye gitmesem her kavgada
başına kakar, senin yüzünden şöyle yapamadım böyle oldu der en son boşanma
talebime bir bir bunları eklerim. Özgür iradesine teslim edeyim diyorum ama iki
kıçı kırık mimari açıdan gözümde bok kadar değeri olmayan uzun binalar yapacak
diye elin çölüne karşı alt edilmek istemiyorum. Petrol kuyusu teklif etseler
tabi gitsin. Ama içme suyuna 5€ verdikten sonra benzin bedava verseler ne
fayda. Gerçi hatanın çoğu bende. Baba parası yemeyi seven insana sen kalk
büyüdün de kariyer de bağımsızlık de. Al sana bağımsızlık. Güzel gözlü
dilberlerle bağımsızlık fotoğrafları atar artık bana. Hayır şirketi arayıp bu
adam beceremez bir dost falan mı deseydim? Ya da acilen bir arazi alıp gel
istediğin binayı yap mı desem? O da oyalanmış olur. Hayır birde bir hafta olmuş
karar verememiş üstüne kararını sağlıklı almak için izne çıktı. Babası iş için Amerika`ya
gidiyormuş o da eşlik edip kafasını toplayacakmış. Hayır adam kafasını bile
toplamak için bende uzaklaşıyor. Şirret bir karı falan da değilim. Gelip tüm
şirretliğimi burda yapıyorum. Lan adamı 4 yıldır tanıyorum 3 yıldır
sevgilim babasının ne iş yaptığını bile
bilmiyorum. Zamanında ticaret dedi eyvallah dedik, anası danası beni
ilgilendirmez köyün muhtarı kesilmeye gerek yok dedik onun bile suçlusu oldum.
Kaç yıl geçmiş babası ne iş yapıyor bilmiyormuşum ilgisizmişim. Sorunca doğru
düzgün cevap vermeyen o. Bende inşallah iki beyaz ticareti yapmıyordur dedim
sustum. Ne yapsaydım dedektif tutup hafiyelik mi yapsaydım. sen gitme diye ben
küresel ısınmadan çöl hayvanlarından baharatlı yemeklerin mideye zararlarından
bahsettim. Orhan Veli`den şiiri romantiklik olsun diye değil beni bırakıyorsun
bari İstanbul`u terk edeme diye ezberden okudum. Göt kafalı. Artık beni nasıl
üzdüysen yeri öptüm yine. Sakarsın her yıl düşüyorsun demeyin bu kez bir diz
bir bile bir kol sarılı yatıyorum üç gündür. Netflix kızlar gecesi
kategorisinde film kalmadı. Sağlam kalan sol kolumla hem kumandaya hem
telefonuma sahip çıkmanın ne kadar zor olduğunu ben bilirim. Sen git özgür
kadının eteği dibinde düşünde kafana meşalesi düşsün. Vizem bile yok vicdansız.
Etiketler:
amerika,
ben,
blog,
blogger,
günlük,
ilişki,
ilişki raporu,
iş,
Joker,
kız günleri,
kişisel blog,
kişisel gelişimim,
kişisel post
17 Kasım 2017 Cuma
amadan sonrası teferruat
Gülüşleri mutlulukları saklama dağıt, acıları göm sende
kalsın insanıyım ben. Bende her insan gibi kötü şeyler yaşadığım oldu sadece
sustum, sessizce geçmesini bekledim. Onun gidebilecek olması kötüler listesinde
ilk beşe giremese de ilk on beş de yer alır. Gitmesini falan istemiyorum ama
gitmede diyemiyorum diyemem hakkım yok. Onun vermesi gereken bir karar olduğuna
inanıyorum. Benzeri durumda onun bana git ya da kal demesini istemezdim. Bunun sevgiyle
ilgili olduğunu düşünmemeye çalışıyorum. Ama bencil bir yanım aklıyla düşünmeyi
bırakıp kal dememi istiyor. Hatta bir Türk dizisi dramı yaratıp beni seviyorsan
gitme falan dersin iki gözyaşı dökersin diyor. Ne var ki ben onları diyecek
biri değilim. Kendi özgür iradesiyle karar versin istiyorum. Çok standartlara
uyan bir ilişkimiz yok. Çok normal ilişki sürdürebildiğim de söylenemez. Bir
sürü kişisel sorunum var. Aklımda olan şeyler bazen beni bile hayrete
düşürüyor. Bizim ilişkimizin kalıbı farklı işte. 24 yaşına geldim adam ilk
sevgilim ve ona sadece bir kez seni seviyorum dedim. Bizi biz yapan hep sınır
tanımaz dürüstlüğümüz diyorum ama ona gerçekten ne hissettiğimi bile
söyleyemedim. Adamla doğru düzgün konuşabildiğim tek anda her şeyi mahvettim. Artılarından
eksiklerinden bahsettim. Onun için her şey kolay. Gelebilirmişim, iki yıl
kısaymış gel git yaparken kolay geçermiş. Hatta onunla da gidebilirmişim. Anam babamda
öyle diyordu, kızımız adamın peşine takılsın gitsin. Bazen aynı ülkede
yetişmediğimizi falan düşünüyorum. Onun için her şey kolay. Gelirsin gidersin…
Gelemezsem de artık sen sürme gözlü birkaç hatun alırsın nasıl olsa oralarda
yasaldır. Benden daha güzellerdir tabi. Dürüst ol dedi, olduk bu kez
düşündüklerimizi beğenmedi. Güvenim yokmuş -tabi olmaz arkadaşıyla yatan ben
değilim- her uzak ilişki yürümez diye kural yokmuş. Oldu sen git dönersen
benimsin diye bekleyeyim ben de. “Evlenelim” dedi. Suratına boş boş baktım. “Ben
yarın evlenelim desen seninle evlenirim sen yapabilir misin?” dedi. Ben
yapamam. Onu seviyorum ama.. Benim amalarım var işte. Hayatımı ondan başkasıyla
düşünemiyorum ama evli beni de düşünemiyorum. Evlenmek falan istemiyorum. Herkesin
hayatında olması gereken bir şey olarak görmüyorum. O böyle kocaman laflar
ederken ben ona gitmede diyemiyorum işte.
Etiketler:
ben,
blog,
blogger,
günlük,
ilişki raporu,
Joker,
kişisel blog,
kişisel gelişimim,
kişisel post
14 Kasım 2017 Salı
elin oğlu kızlarını peruklu bir hergele yüzünden üzüyor
Üşüttüğüm zamanlar sancılı geçiyor malum dönem. Yatağımdan çıkartmasınlar,
çikolatamı ve bilgisayarımı versinler yeter bana. İlk iki gün insanlardan izole
yaşamayı seviyorum. Regl acısı ancak öyle diniyor bende. Hormonlarda coştuğu
için haliyle biraz duygusal olabiliyorum. Saw serisini izleyip acı çekiyorum.
Sonuçta filmin altında yatan bir felsefe ve dram kısmı var. Film izlerken ve yemek yerken telefona bakmam ama bir
istisna yapıp Joker`in telefonunu açtım. Sesi bir mutlu sanırsınız Jüpiter`de Joker`in
tek hücreli akrabalarını buldular, Mars`ın
tapusunu verdiler buna. İş teklifi gelmiş. Başta ne var bunda arada geliyor
zaten falan desem de eklenen üç dört sıfır ve para birimi değişikliği uçak
çapta bir çarpıntı yaptı. Gerçi sıfırlardan sonra odaklanamamışım ve küçük
detayı kaçırmışım. İş Dubai`deymiş. Yemişim sıfırını falan ne Dubai`si be! Olayları
idrak ettiğimde kaynar su döküldü başımdan deyişi biraz hafif kalıyor. Kendimi tencerenin
içine koyduktan sonra yavaş yavaş suyu kaynatılan kurbağa gibi hissettim.
Zavallı biz başımıza ne geldiğini bile anlamadık. Ben daha elin kızıyla baş
edemezken, üzerinde peruklu bir adam olan tüm dünyanın onun içi savaştığı bir
şeyle nasıl savaşacağım. Bir adam yüzünden terk edilmeme şu kadarcık kalmış.
Bari rakibim kanlı canlı bir kadın olsaydı. Onurlu bir savaş verebilirdim. Adamın
sesi bülbül gibi şakıyınca ne güzel deyip kapattım, keşke hiç açmasaydım. Teknoloji
şirketleri keşke kötü haberi sezen telefonlar bulsa, uyarsa. Öğrendiğimden bu
yana yedi saat geçti ve Saw izleyip salya sümük ağlıyorum. Annem psikopat
olduğumu düşünüyor. Babam ağrım yüzünden sanıp üç kez zorla hastaneye götürmeye
kalktı. Bilmiyorlar ki elin oğlu kızlarını peruklu bir hergele yüzünden üzüyor.
3 Kasım 2017 Cuma
açık mesaj ver
Şahsi fikrimi soracak olursanız dönem koca değil kaynana
seçme vakti. Altın kurala çok uygun davranmasam da hayat bu B planı her zaman
şart. Eğer kaynanadan önce adamı seçtiyseniz kaynanayı düğünüzde ilk defa
görün. Akraba olaylarına girmeyin hiçbir şekilde. Şu ana kadar çizgimi hiç
bozmadım. Ailesi ile tanıştırma girişimlerini bir şekilde atlattım. Midemimi
üşütmedim, babam çıkmama izin vermiyor mu demedim hatta bir keresinde acildeyim
hastayım deyip sonra ondan önce hastaneye varmaya bile çalıştım. Sanırım ondan
olsa gerek Joker`de anne babası ve abla dediği kuzeniyle tanışma fikrinden
bahsetmez oldu. Ancak tek dişi kalmış kıskançlığım Kakalak Joker`in abla dediği
kuzenle hala tanışmadığıma laf atıp istenmeyen layık olmayan kız muamelesi
yapınca bana tutturdum tanıştır bizi diye. Bizimki bir heyecanlı sanırsınız Kanada
Başkanı ile tanıştıracak beni. Bana üstüne düzgün bir şeyler giyseydin dedi it.
İşsiz güçsüz ortalıkta dolaşıyor olabilirim ama gün içinde işlerim vardı eve
uğrayıp tipi düzeltemedim. Hem ne var yani kot thsirt iste mis gibi. İnsan
içinde dolaşmışım bütün gün onunla ben. Kraliçe Elizabeth`e takdim edileceğim
sanki diye düşünürken kızı görünce Elizabeth daha sevimli gözüme. Baştan aşağı
hatun klas. Ülkede kast sistemi olsa ben ancak nefes alırım. Eh böyle olunca da
benim özgüven kuyruğu kopmuş kedi gibi köşeye çekildi. Zaten kızın ağzında
yaydığı kelimelerle sohbete de odaklanamadım. Bir ara ben üniverstede bile
derslere kot thirtle gitmedim. Bizim zamanımızda kürkle gezerdik dedik. Herhalde
onun zamanında orta asyadan henüz göçmemiştik. Sen bir daha giy o kürkleri de Peta
kırmızıya boyasın seni. Pis vahşi. Kızın gözünde işsiz güçsüz, vasat kılıklı
hatta Joker`in paralarını yiyen bir imaj oluşturdum resmen. Bir süre sonra beni
görmezden gelmeye bile başladı tilki katili. Sevgilisi durumu anlamış olsa
gerek benimle sohbet etti de akşamın sonu geldi. En son ayrılırken Bayan Kürk
zeki kızsın dedi ama iltifat mı etti, hakaret mi anlayamadığıma göre o kadarda
zeki değilim.
Etiketler:
aile,
ben,
blog,
blogger,
günlük,
ilişki,
ilişki raporu,
Joker,
kız meseleleri,
kişisel blog,
kişisel gelişimim,
kişisel post
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)