16 Mayıs 2016 Pazartesi

beşiktaş`ın ancak kuması olurum


Fenerbahçeliysem benim suçum günahım ne? Bu bana revamı? Kendimi bazen drama kraliçesi gibi hissediyorum ama dinlerseniz haksız olmadığımı göreceksiniz. Birlikte olduğunuz insanla aynı şeyleri düşünmek, aynı takımın taraftarı olmak, aynı şeyleri yapmaktan hoşlanmak veya tüm zevklerinizin ortak olması şart değil. Bunlar olsaydı zaten ben kendime katlanabilir miyim emin değilim. Aynı şeylere ilgi duymuyorsunuz diye karşı tarafa da kör sağır olun demiyorum tabi ki. Gerçi boşanmaların çoğunun kör sağır kalmamızla alakalı olduğunu düşünüyorum ya neyse. Joker bana sürpriz yapmak için Joshua Bell konserinin biletleri satışa çıktığında hediye olarak almış. Yüzüm gülsün gibi küçük amaçlarla yola çıkmış. Ben tabi daha Joshua`nın bile Türkiye’ye geleceğinden haberi olmadığı günlerde bu kadar hayranlıkla bahsedince adamdan Joker içinde kaçınılmaz fırsat. Bu nokta da gözden kaçırdığımız tek şey Beşiktaş. Bileti alırken tabi Beşiktaş`ın bu sene yüzüp yüzüp kuyruğun sonuna geldik ama derede önümüze kaya çıkınca başkası şampiyon oldu durumu yaşamayacağını nerden bilsin. Beşiktaş mı ben mi demeyeceğim ne haddime tabi ki o kazanacak salak değilim. Joker cumartesiden verdi elime biletleri, güzelce canımlar cicimlerle bir arkadaşınla gitsen olmaz mı ile beni ortada bıraktı. Maçtan çıkıp yetişmesi imkansız ki şampiyonluk gelince kutlamadan olmaz. Beşiktaş hayatında varken anca kuma olurum dedim çektim sineye. Lakin gelin götünki o Kara Sürtük`ü sineye çekmem imkansız. Kara Sürtük bu Aslanla Joker`in çocukluk arkadaşları. Bunun bir abisi var aslında onla arkadaşlar asılda bunlar detay. Hayır onca erkeğin içinde işin ne. Hadi onu geçtim o kolun senin neden ne zaman arkamı dönse ahtapot misali Joker`in etrafın da sarılı duruyor. Ben tabi instagramda fotoğrafı görünce “Aaa Kara Sürtük ordaymış. Bilseydim bende gelirdim” dedim ama tabi ki yalan. Joshua varken tek seçenek Kara Sürtük`ün maça gitmemesi olurdu. Ama neymiş ben Beşiktaşlı değilmişim o Beşiktaşlı imiş. Hem benim pasolig kartım falanda yokmuş. Bunların hepsini biliyorum da acil pasaport varsa bence acil pasolig de vardır, iki dakika çıkarttırıverirdik. Hayır bu kızın sevgilisi niye demiyor ne o kol öyle diye orayı hiç anlamıyorum. Arkadaşlar falan demeyin ben onun ne yelloz olduğunu biliyorum. Kız zaten ne benden ne Nilkuşu`ndan hoşlanıyor ki duygular karşılıklı. Ama o Joker yok mu, beni tek başıma konserlere gönderip onla maşa gitti, o kıza sarıldı inşallah Beşiktaş’ın şampiyonluğu kaybettiği kabuslar görür. Amin.

11 Mayıs 2016 Çarşamba

küçükken sarışındım aslında


Küçükken elime alıp dolaştırırken iki parmağım arasında sıkıştırıp öldürdüğüm karıncalar yüzünden başıma bunlar geliyor. O yüzden ben hiç mutlu olamıyorum. Öldürdükten sonra ne kadar pişman olduğum ya da arkalarından düzenlediğim cenaze merasimi önemli değilmiş belli ki. Bana seni sevmiyorum dese daha iyiydi. Sanki ben ona yalvardım aman benimle ol, aman yanında beni gezdir diye. Demedim hatta ben ona bırakalım dağınık kalsın her şey dedim. Ne kadar kızgın olsam da hiç bir şey olmamış gibi davranmaya karar vermiştim. Belki dedim öfkem geçince tazmanya canavarımı sakinleştirir insan gibi konuşurum dedim. Ama ben ne kadar görmezden gelmeye çalıştıkça o gözüme gözüme soktu. Böyle ben bir bok yedim affet ama ben hatalı değilim yeter ki başımı şişirme şebekliği. Bir ilgi bir alaka. Ağzından iltifat çıkmayan adam beni benzetmediği ne çiçek ne böcek kaldı. İş yerine çiçekler, çikolatalar göndermeler sonra ben hep yapıyorum zaten havaları. Günde elli kez arıyor bir de üzerine müsait değilimden anlamıyor. Adamlar bütün gün onunla lak lak yapmama için para alıyorum sanki. İki günde bunalttı beni. Anneler gününde annemle kalacağım dedim nefes aldım. O arada olmasa ben sanırım kafayı yiyip bunu öldürürdüm. Hafta boyu bu haline devam etti. Ama hiç bir şekilde beni bozup ağzımın payını verdiği konuya gelmeyip etrafında tur attı. Adam bana evinin anahtarını veriyor ama ilişki bir seni seviyorum diyecek kadar ilerlememiş oluyor. Aldı eline bir gitar şarkı yazmış mırmır söylüyor. Ne romantik dimi? Bana şarkı yazdı diye kalbim falan erimeliydi. Ama salak aptal şarkının sözlerini bile değiştirmeyi becerememiş. Bazen bu çocuk çok mu zeki çok mu salak cidden anlamıyorum. Bir an itiraf ediyorum yiyecektim ama gözlerimin ne renk olduğunu bilecek kadar akıllı bir kızım. Bir de hafızam düşündüğüm kadar kötü değilmiş. Aklıma NilKuşu`nun anlattıkları geldi. Bu bizim joker bir şarkı yazmış lisede. Sonra ne zaman gerekse hop şarkının sözlerindeki kaşın gözün boyun niteliksel özellikleriyle oynayıp zavallı kızlara satıyormuş. Bizim Aslan`da NilKuşu`na jest olsun diye şarkıyı kullanmış sonra tabi hikayesi bize de geldi. Şarkı bildiğiniz kevaşe orası ayrı ama bilmeyen aldanıyor işte. İlk duyduğumda komik gelmişti, sonra unuttum gitti zaten. Ama Joker koca bir sırıtmayla karşısında yelkenleri suya indirmiş bir kız bulmayı umuyorken söylemeden edemedim. "En son baktığımda gözlerim ela değildi ama bir doktora soralım büyüyünce değişir mi. Kaç kız yedi bunu bilmiyorum ama şarkı eskimiş biraz." İt inkar falan etti ama bildiğimi açık açık söyleyince yapacak bir şeyi kalmadı.

5 Mayıs 2016 Perşembe

kaç kilometre gitmem lazım


Şu dünyada en fazla değer verdiğim şeylerden biri hard diskim. Okula başladığımda bilgisayarım bozulup tüm emeklerimin çöpe gittiği zaman almıştım. O günden sonra her bilgi parçasını tek tek klasörledim. Okuldaki projeler, stajlardaki, dışarıya yaptığım işler, üzerinde çalıştığım şeyler hatta koca bir makale arşivi. Dolabıma bile göstermediğim titizlikle düzenler, kimselere vermez, virüsten uzak tutardım ben onu. Sonra kaybettim. Nerde nasıl bulamadım. Tüm evi aradım kitaplığı boşalttım belki kitapların arasında kalmıştır diye sanki kağıt parçası. İş yerindeki odamı aradım yok. Metrobüste falan ya düşürdüm ya çaldırdım diye düşündüm. Sonra Joker "Arabanın bagajında bak ne buldum?" diye çıkarında havalara uçtum. hatta elinden alıp çocuğa ahtopat gibi sarıldım. Sevinç çığlıkları belki bir iki ceylan gibi sekmede yapmış olabilirim. Sonuçta uzun zamandır çalıştığım şeylere yeniden başlamak zorunda kalmayacaktım. Emeklerim çöple buluşmamıştı. Bu arada da sevinirken doğal olarak beni mutlu eden herkese dağıttığım o seni seviyorumlardan birini demişim. Fark bile etmedim. Seni seviyorum çok sık kullandığım kelimelerden biri. Hele beni sevindirecek bir şey yaptıysanız yüzde yüz duymuşsunuzdur. Ama ona ne söyledim ne de onun ağzından duydum. Ne kadardır birlikteyiz bilmiyorum ama sanırım bir 9 10 ay oldu. İlişkimde hala benden korkularımdan ve onun o olmasından kaynaklı bir sürü sorunumuz var. Hiç bir zaman emin olamamışken talep etmek saçma geldi. Belkide kelime duymaya ihtiyacım yoktu sadece. Ama ben fark etmeden bunları söylerken soğuk bir suratla "İlişkimizin bunları söyleyecek kadar ilerlediğini düşünmüyorum" dedi. Anlamadım bile neyden bahsettiğini "Beni sevdiğini söyledinya ondan bahsediyorum" dedi. Kim ayağıma beton döktü bilmiyorum ama kıçıma tekmeyi basan kesinlikle Joker oldu. Köprüden atlayıp hayatta kalan var mı bilmem ama en azından 3. köprüyü beklemeliydi. O köprüden düşüp ölen ilk ben olup hatırlanırdım en azından. Hiç bir şey söyleyemedim. Güldüm teşekkür ettim "Sidikli geldi bugün ben erken dönüyorum eve" dedim ve kaçtım.