24 Nisan 2015 Cuma

ben yine yeniden hep sizi seçerdim


İstanbul hani iki ayrı kıtada ya, o yüzden bana hiç aynı şehirmiş gibi gelmiyor. Gerçi aynı yakada olan yerler bile bana şehir dışı gibi geliyor. Oturduğun yakada okul kazandın kazandın, yoksa ya yollarda sürünüyorsun ya da eve falan çıkmak zorunda kalıyorsun. İstanbul`da iki semt arası gidiş süresiyle, başka yerlerde şehir değiştiriliyor. Bu kadar yakınma sebebim Sidikli gitti başka şehre, Uyuz burda kalsın diye dil döktüm, dualar ettim. Burda kaldı da ne oldu karşıda kazandı okulu. Git gel zor oluyor dedi eve çıktı. Sonra eve sürekli gelen adam elini ayağını çekti. Kardeşimle ayaküstü görüşür oldum. İkisi de yokken kendimi çok ama çok yalnız hissediyorum. Bir reklam vardı. Reklamda arkadaşlarımızın kendi seçtiğimiz ailemiz olduğunu söylüyordu. Çok hoşuma gitmişti. Haklı da bulmuştum. Ama dün fark ettim ki o ikisi kardeşim olmasa da benim kendim için seçtiğim ailem olurlardı. Üçümüzde mükemmel değiliz, bir sürü kişilik problemimiz var. Ama bir araya geldiğimizde birbirimiz için mükemmeliz ve güçlüyüz. İşte bu yüzden dün yorgunlukla uyuya kaldığımda kucaklayıp yatağıma götüren Uyuz`u gördüğümde ben kalkmadan ortadan kaybolur diye kortum. Sabah erken kaldır sabah dersim var diye saçmalamışım, resmi tatil olduğunu unutarak. O leyla ben leyla sabah altı buçukta dürttü. Gerçi onun derdi sohbet etmekmiş. Kaydım kenara yanıma uzandı. Tekrar uykuya dalıp, dünyayı ele geçiren robortları yok etmeye devam edecekken “abla” dedi. Bu kırmızı alarm demek. İkisi de bana abla demezler. Tabi bir şey isteyeceklerse, başları beladaysa, dertleri varsa durum değişir. Robotların dünyayı ele geçirilmesinden daha korkunç bir şey varsa o da ikisinden birinin bana “abla” demesi. “Aşık oldum” dedi. Meğer haftalardır eve daha az gelmesinin sebebi oymuş. Vay be dedim, resmen elin kızı pabucumu uzaya fırlattı. Ama kafama denk gelen Sidiklinin attığı yastık oldu. Onsuz dedikodu yapılmaz tabi. Bizde fizik kurallarını zorlayarak tek kişilik yatağa annemin tabiriyle üç eşek sığmaya çalıştık. Uzun zamandır bir araya gelip sohbet etmemişiz, çenemiz düştü ve ben bunu çok özlemişim. Kızın üçüncü dereceden kuzenine kadar öğrendikten sonra kahvaltı hazırlamaya kalktık. Annemlere sürpriz yapacaktık ama o kadar gürültü yaptık ki komşular bile uyandı, annemler numaradan şaşırdı. Ben bu ara taktığım üzere pankek yaptım, Uyuza sigara böreği sardırdık ama kol böreğine daha çok benzedi. Sidikli masayı hazırlarım dedi ama sürekli kaytardı. Bir orduyu doyuracak kadar hazırladığımız kahvaltı tam iki saat sürdü. İki demlik çay bitti. En son sömestrda hep birlikte kahvaltı yaptığımız için özlemişiz. Keşke bir kardeşimiz daha olsaydı. O zaman annem, babam ve ben bu kadar yalnızlık çekmezdik. Annemde evden masayı toplamadan kaçan çocuklarına bir tane kaçmayacak çocuk eklemiş olurdu. Bütün gün şehri gezdik, eğlendik. Akşamda biletler satışa çıkar çıkmaz aldığım Efes maçına gittik. İyi ki geceden almışım çünkü ertesi gün bizimkilerden almak isteyenler bilet bulamadı. Hemen tükenmiş geriye 190 liralıklar kalmış. O kadar para bizde ne gezer tabi. Tabi ilerde para yer para sıçarsam neden almayayım. Ama şimdi o parayı ben üç taksit yaparım. Tabi altı varsa daha makbule geçer. Basketbol ekibim var ya hani, onlarda almıştı ve yenildiğimiz için yıkıldılar. Tamam bende çok üzüldüm ama Madrid`te gidemeyecektik. Sen o kadar takip et, maçlara git, demiyorlar ki gel Madrid`e de biz seni götürelim. Hep biz mi destek olacağız, azıcıkta onlar olsun. Aman boşverin bunları, yine saçmalıyorum. Önemli olan uzun zamandır bir şeyler yapmadığım kardeşlerimle ben bugün harika vakit geçirdim.


25 yorum:

  1. Ne güzel insanın kardeşim diyebileceği arkadaşları olmalı hayatta komşum yoksa çekilmez bu dünya :D

    Allah'tan kardeşim diyebileceğim arkadaşlarım var yok şimdi hüngür hüngür ağlıyor olurdum :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kardeşlerimin yeri ayrıdır hatta bambaşka ya. Ama evet var kardeşim diyebileceğim arkadaşlarım da. O yüzden çok şanslıyım. Hep birine bilmeden bir iyilik yaptım da onlarda benim ödülüm şansım oldu diye düşünürüm :D Sende büyük bir iyilik yapmışsın belli :D
      Bu arada kardeşin yok mu?

      Sil
    2. Maalesef tek çocuğum ben :((((( Kardeşlik duygusunu tattıktan sonra yalnız kalmak çok koydu.

      Bu arada kendini üzgün hissetme alıştım bu duruma kardeşim aklıma geldikçe gülümseyerek hatırlıyorum. Sende ''Tüh yarasına tuz bastım kızın'' deme sakın :))))

      Sil
    3. Demem ama teklifle gelir gel bize dördüncü ol derim :D ne dersin :D

      Sil
    4. O hemen alın aranıza beni ben yüzsüz bir insanım çok incesin deyip kenara çekilmem derim :DD

      Sil
  2. Kendi abim de bana aynı şekilde gelince bir kıpırtı olmuştu bende. Seviyor ya ay ne şirin falan diye düşünmüştüm şimdi ayrılsınlar diye gözlerinin içine bakıyorum :)
    Yalnız uyuz prenseslik yapmış anadolu yakasından beylikdüzü-avcılar gibi bir yere gitmiyorsa ya da avrupa yakasından kartal gibi bir yere eve çıkılmaz ya. Metrobüs yoktu ben 6 ay dil kursuna gittim karşıda 2.30 saat otobüs çekiyordum :(
    Ama cidden kardeş gibisi yok ya -çaktırmıyorum ama benim de bir ablam var o baya büyük ama evden ayrıldığında ben daha liseye yeni başlıyordum- ama bir kardeş daha istemezdim ben. Küçük kızım ben değerli sıfatım var hayatta olmaz kahtım gider elimden :P hoş olsa annem su an evde yalnız kalmamış olurdu ama olsun bencilim bu konuda ben :P

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uyuz erkek :D İşine geldi başka eve çıkmak esasında :D
      Sen kafayı mı yedin ya. O nasıl bir yoldur :D
      Offf ben hep büyük oldum. Hep akıllı olmak zorundaydım (Akıllı değildim biraz ama büyüdükçe akıllandım. Onların yanında en azından :D )
      Bende küçük olsam istemezdim :D
      Hayat senin için güzel itiraf et.

      Sil
    2. Söylemiştin erkek diye de yaptığı prenseslik gibi ya ben çektim o da çekseydi :'(
      Metrobüs geldiğinde evden mecidiyeköye gitmen 20 dakikadan fazla olmayacak demişlerdi bir yerlerimle gülmüştüm sana öyle diyeyim ahahahahaha
      Ben en küçüğüm ama hep sır tutan, arka toplayan benim yazık değil mi bana? Küçüklüğümü tam yaşayamadım bile :P
      -yalan evin en küçüğü olmayı sapına kadar kullandım her zaman ahahahahaha-

      Sil
    3. hahah Sidikli ona küçük premses der ama "m" ile :D Haklı ve haklısın da uzak ya baya. her sabah 6.30 da çıkmak zor oldu baya.
      Sır evet ama arka toplamak diye bir şey onlarda yok :D
      Evin en küçüğü olduğu ikinci bir hayat istiyorum ben :D

      Sil
  3. ne güzel geçmiş vakit :)
    kardeşlerimle yakında olmak isterdim ben de, onları çok özlüyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sidiklim uzakta ya bende çok özlüyorum o zamanlar

      Sil
  4. son yazımı gör olar mıııı :)

    YanıtlaSil
  5. Sen böyle yazınca kardeş sevgim kabardı ahahah :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senin bir kardeşin mi vardı? Yoksa hiç yok muydu sağda solda? :D

      Sil
    2. O ne demek sagda solda ahaha :D
      Bir tane kız kardeşim var, blogta bahsettim mi pek hatırlamıyorum ama bahsetmedim sanırım.

      Sil
    3. Bir kez gördüm mü karıştırıyor muyum emin olamadım ondan :D

      Sil
  6. Ne tatlı, ne güzel şey kardeşlik... İyi ki varlar demeden edemiyor insan... Ne güzel de anlatmışsın Ladyim... Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onlar olmasa bugün ben ben olmazdım. Seviyorum şu kerataları.

      Sil
  7. kardeş ayrı birşey ne mutlu çok sevdim ilişkinizi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ergen halimiz nefret edilesi olsa da şimdi ben bizi çok seviyorum :D

      Sil
  8. hahah ilk önce bi durdum düşündüm kim bu sidikli, uyuz diye :D meğerse kardeşlerinmiş. Ben de bazen bir ablam olsa nası olurdu diye düşünürüm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkese bir isim buldum :D Ben abi veya abla isterdim açıkçası :D

      Sil