Anlımın ortasındaki “L”nin herkes tarafından görüldüğüne
eminim. Çarşamba içinde reddedileceğimi sanıp arkadaşımla görüşecektim dedim.
Aramızda kalsın yoktu öyle bir şey. Ama yalanı desteklemek için beynim sipariş
yetiştirmeye çalışan şef gibi çalıştı. Ama yemeklere tuz atmayı unutmuşum.
Kendimi nasıl kaptırdıysam yine çenem düştü. Ya yalan söyleyince anlaşılmasın
diye en ince ayrıntıya kadar veriyorum. Bende buna Nil Kuşu`yla buluşacağım şu
saatte falan dedim. Ne diye derim ki. Nerden tanıyacak arkadaşlarımı. Kız ismi
verip aklını bulandırmamak aklıma gelir, saat vermemek gelmez. Hepsini geçtim
ne diye sürekli gittiğin bir yere gidelim dersin. Ben akılsızım ya. Zaten hep
başıma bundan geliyor her şey. Ama tüm aksiliklere rağmen de çocuğun karşısına
kuruldum. Bu garsonun menüyü bırakmasına fırsat vermeden “İki kahve istiyoruz.”
diye yumurtladı. Keşke bir kibarca sorsaydın fikrimi. Bana dönüp “Hangisinden
içersin?” allahım nazar değdirdim bu
çocuğa ben. Bir baksaydım menüye be. Ben kahve sevmiyorum çokta kahve adı
bilmem. Türk, latte, espresso şuan aklıma gelen. O ansa aklıma gelen sadece”Şekerli”
oldu. Güldü “Anlaşılan Türk kahvesi içiyoruz” dedi. Biz tatlı tatlı sohbetimizi
ederken de o kahveler ecelim olmaya geldi. Benimki buz oldu bende tık yok.
İçsene, ne oldu falan deyince yudumlamaya başladım ama mimklerime hakim
olamıyorum. Nasıl bir surat ifadesi içerisindeysem “Bir şey mi oldu? Bir yerin
mi ağrıyor?” dedi. Ama susma işi benlik olmadığından kendim olmaya başladım
patır patır ortaya döktüm her şeyi. Tabi düşündüklerimle ağzımdan
çıkarabildiklerim birbirinden oldukça farklı. Aşık olmasam ne, “şey, ımm, hımm”
der kendimi rezil ederim, nede birinin içine böyle düşmem. “Şey ben aslında…
pek kahve sevmem, sen yani şey ben kahve içelim derken öylesine dedim, yani
kahveyi öylesine yoksa şeyi değil. Ben düşündüm belki şey yani başka bir şey de
içsek olurdu.” Düşünmüşüm. Pehhh. Ne düşünmesi ya. Ben konuşma evresini iyi
atlatamamışım. Bir cümle içinde bu kadar çok “şey” kullanılır mı? Bir de bu
aklımda kalan miktarda “şey”. Siz bir de o tatlı sohbetimiz dediğimiz benim bol
şeyli konuşmamı dinleyin.
Ben buna arkadaşımla buluşacağım dedim ama bu arkadaşın
gelene kadar senle oturup beklerim deyince ben kendimi tuvalete attım. Çünkü
benim öyle buluşma planım yok. Sarıldım telefona Nil Kuşu`nu aradım. Evi yakın
yirmi dakika ya gelir. Ama bizim ki sınavım var yarın gelmem diye tutturdu.
Sınav bu önemli ama, bak yeğenlerine annenizle babanızın bu gün ki halleri
benim sayemde deme fırsatı var diyorum, dinlemiyor. En sonunda halime acıdı
kabul etti. Bu gelince plan tanıştırıp, hatta mümkünse tanıştırmadan “aa arkadaşım
gelmiş” deyip kaçmaktı. Ama yine planlar tutmadı. Zaten bende doğru giden ne
var ki. Bizim ki oturdu çocuğu süzmek için, bilirim ben onu. Hava su muhabbeti
ettik, biz kalkalım yemek yiyecektim dedim ayaklandım ve Bay B.`mden hayatımda
duyduğum en güzel kelimeler çıktı. “Size katılmamın sakıncası var mı?” Hiç olur
mu? Bundaki de soru şimdi. Kocaman gülümsedim cevap vereceğim bizim kız “Bizde
yiyecektik.” dedi. Ne sizi be. Yemek bile yemeyecektik ki biz. Off bu kızın
sınavı var ve buraya sürükledim bir de hala beyinsel dırdır yapıyorum. Kız beni
bir de iyi tanıyor ve ettiğim küfürler onun kafasında yankılanıyor. Durumu
kurtarmak içinde “Cuma akşamı dışarı çıkıyoruz sende gel. Kutlama yapıyoruz.
Benim yaz okulu Layd`nin staj bitiyor” dedi. Ve böylece ben arkadaşımı çarmıha
gerip yakmak istedim. Lan annemler izin verdi mi sorsana ban bir. 11`e kadar
iznin var diyor başka bir şey demiyor. Ne olur hayır de. Ben gelemem de. Çok
isterdim ama olmaz de. “Tamam olur. Biz Lady`le haberleşiriz.” İt herif bir
kahve için beni süründürdü, şimdi kalkmış her boka tamam diyor.
Haberleşirmişiz. Annemle babamda öyle diyordu. Sen onunla haberleş sonra fink
fink gezin. Yalan söyleyen dilime de, düşünen beynime de, bana kıyak geçtiğini
düşünen mezarını kimsesizler mezarlığından hazırlayan arkadaşıma da, olmadık yerde evetlerini harcayan Bay B`ye
de… Ben gidip annemle babama yalvarma seansına devam edeceğim.
Ama sen gerçekten nazar değdirdin :D
YanıtlaSilNeyse iyi yanından bakarsan o yalvarışlarının sonunda Bay B'ti göreceksin :)
Sağlam aşık olduğun göz önünde ve ben Bay B'yi anlatırken seni çok seviyorum ya :)
Maşallah demedim boyna kusur aradım ondan. ben yalvarmadan gelse olmaz mıydı? Sağlam aşık mı saplantı mı bu ben karıştırmaya başladım. Biliyor musun bende en çok Bay B. ye aşık halimi seviyorum. Daha kelebekli oluyor :D
SilKıyamam kuzum sana :)
YanıtlaSilBir şekilde ikna edersin sen ;) gözünde büyütmezsen başarırsın :)
Yalnız Bay B. bayağı enteresan çıktı :D
Gözümde büyüme evresini geçti ne yazık ki. freni patlamış kamyon gibiyim.
SilO da karşık sinyal verip duruyor. kafam sebze çorbasına döndü.
Ah, bu arkadaşın kendini kurtarmak için seni mi yaktı? Neyse neyse, tüm seansları atlatacak kadar güç var sende güveniyorum ben sana :)) Zaten çocuk her şeye evet demeye başladı, umarım cuma akşamın çok güzel olur..
YanıtlaSilBilse yapmazdı ama bizimkilerle saatte uzlaşmaya gittik. O evetleri doğru yerde dedikten sonra ben bu gazla onu kimselere bırakmam.
SilAllah seni sen delisin yaa valla nasıl heycanlandım ya okurken üff neler olcak acaba :) yeğenlere annenle babanız benim sayemde pu ha haaaa :))) ah bi sakin olabilsen bi aşık olmayabilsen :)
YanıtlaSilsakin cool kızı oynamak istedim. ama aşk bende salaklık yapıyor. :D
Sildurumlar ne durumdaaaa :)
YanıtlaSilgüzel geçti. hatta bence harika. hatta azıcık yazdım da :D
Sil