9 Eylül 2016 Cuma

reklam değil asıl mesele vapur


Çalışmak istemeyen bir insanı istediğiniz kadar zorlayın onu çalıştıramazsınız. Bilgisayarın başında oturur siz geldiğinizde sayfayı indirir. Bilgisayar gözetliyorsanız, sınırlıyorsanız elindeki telefonla oynar, milyon defa sigara molası verir, orda burda dolaşır ama o gün çalışmaz. Tatil kafasından bir türlü çıkamadım desem ilk günden iki saat geç çıkınca omurilik soğanından vurulmuşa döndüm, dengem şaştı. Bugün içinde çok işim yok diye akşamdan oturdum işlerimi bitirip patrona bahane bulmak için Sidikli ile kafa patlattık. Regl sancım çok gelemiyorum dersem erkek kafasıyla bir stop düğmesine basar tamam der diye düşündüm. Sabah elimdeki birkaç işle ilgili mail attım ardından adamı arayıp ben işe gelemiyorum dedim. Sebep sorunca da “Ben bugün gelsem de çalışmam, çalışıyormuşum gibi yaparım. Cidden gelmek istemiyorum" dedim. İlk bir manyak mısın falan dedi bende “Zorlarsanız regl sancım var diyeceğim” dedim. En son ne halin varsa gör iyi bayramlar gibi bir şeyler dedi. Kovulma falan umurumda değil açıkçası. Her işi yetiştiriyorken boş boş oturmayı ne seviyorum ne de bu kadar fazla fazla çalışırken ofise hapsolmak istiyorum. Hava bu kadar güzelken fırsatı değerlendirmek istedim. Sidikli ile Çengelköy`de kahvaltı yaptık. Peynirli cevizli ve peynirli soğanlı tam buğdaylı börek favorim Çınaraltı`na gittiğinizde hemen ordaki börekçiden alıp denemeyen altın olsun. Kalori umurumda değil derseniz azıcık dolaşıp ordaki çikolatacıyı bulabilirsiniz. Balıkların hafıza durumu ne bilmiyorum ama inanın yerin adını hatırlamıyorum. Ordan Kadıköy`e geçip sokaklarda dolandık. Yalnız bu Ali Usta dondurmanın topunu yakında çeyrek fiyatına çıkaracak belli. Hayır belki ben çok yiyeceğim sürümden kazanayım da demiyor. Ve son durak Eminönü. Kurukahveci Mehmet Efendi`siz şehir turumu olur be. Lokumdan çok haz etmem ama kahve aldıktan sonra mısır çarşısında Malatya Pazarı var orda ki çifte kavrulmuş lokumları deneyin derim ben. En sevdiğim şeylerden biri böyle o Mısır Çarşısıdır, Eminönü’nün arka sokaklarıdır dolaşmak. Gezi yazarlığına soyunmadım, reklam yapıyorum. Şaka tabi, asıl  mesele vapur. O modern vapurlardan nefret ediyorum. Ben böyle yanlarında oturma alanı olan vapurlara bayılıyorum. En büyük zevklerimden biri oraya oturup ayaklarımı demirine uzatmak. Son kalanlarına dokunanın anlını karışlar, isyan ederim. 

7 yorum:

  1. O yeni vapurları ben de hiç sevmedim ya. Şekil olarak da kaba dizayn olarak da hiç rahat değil. Yalnız iş durumu bende de aynı son zamanlarda resmen gitmek istemiyorum o kadar zor geliyor ki çalışmak. Bütün yaz canım çıktı ses çıkarmadım şimdi isyan ediyorum :/

    YanıtlaSil
  2. Yeni vapurları görmedim sanırım
    Benim en sevdiğim vapur Eminönü Kadıköy hattında Paşabahçe idi

    YanıtlaSil
  3. yeni vapur bana demk gelmedi galiba

    YanıtlaSil
  4. börekler denenir
    yok sersem gözüm çıksın
    Ali Usta,bana göre namını hak etmiyor. Vallahi,adam iş yerimin neredeyse dibinde ama gitmiyorum bile ve evet fiyatlar abartı boyutunda.
    Herkes arada işi kırıp ruhunu nadasa bırakmalı
    Takdir ettim ,şapka çıkardım vallahi :p

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  5. Yeni vapurlar çok çirkin bence de, hoşlanmıyorum :/

    YanıtlaSil
  6. Benim de binebilecek bir vapurum olsa diyeceğim ama sonra Ankara diyorum geçiyor :D Oralara gelince kim varsa kapısını çalacağım beni gezdirin diye haberin olsun :D

    YanıtlaSil
  7. Bir ankara da benden gelsin :))

    YanıtlaSil