2 Mart 2015 Pazartesi

nasıl başladım nasıl bittirdim


Annemler evde yokken en çok sevindiğim şey tüm hafta sonu yatakta kalabilecektim ve annem “Kalk artık yatağını topla.” diye sıradan söylevlerine başlamayacaktı. Minicik küçük hesaplar peşindeydim.  Ama cumartesi demediler iş için sabahın köründe yine aradılar. Direndim ama iş beklemez tabi.  Eh annemde temizlik falan deyince mecbur kol paça sıvayıp giriştim. Biz kadınların zavallı kaderi değil miydi temizlik? Çekmeyen var mı ki? Kızlar gelecek diye markete gittim, deli gibi yemek yaptım. Dahi ile Skype da lak lak yaptığım vakit bile bir yandan odayı topladım. Ama güzelim yemeklerim elimde patladı. Tok geldi haspalar. Sabaha kadar durmadan konuştuk ve yaptığım üzerine onlara satabildiğim pasta ve kurabiyelerden yedik. Muhabbet yine döndü dolandı bana geldi. NilKuşu kafaya koymuş tanıştıracaklar listesine beni ikna etmeye. Yok şöyle iyi yok böyle iyi. Tanışsam ne olurmuş, ne zararı varmış istemezsem olmazmış. Sorun o değil ki! Sorun ben kimseyi istemiyorum. Ama onlara göre öyle değil. İzin vermiyormuşum kendime, karşımdakilere şans tanımıyormuşum, saklıyormuşum kendimi. Doğru mu bilmiyorum ama bunaldım. O kadar ısrarcılar ki fena halde canımı sıkıyorlar. Baktım susmuyorlar, havada aydınlanmaya başlamış, yatalım dedim. Bir saat sonra tam 7:04 de Aslan aradı NilKuşu`nu.. kalk gel diye. Lan daha yeni yatmışız, o kıçında pireler horul horul uyumuş. Kapattı telefonu daldık tekrar uykuya. Üç saat geçti annem arıyor. Amcamlarla Uludağ`a gitmişler, fotoğraf atmış bilmem ne. Ben evde kalayım, kar topu bile oynayamayayım o nispet yapsın bana. Ah kalleş anam ahhhhh. Hem kıskandırsın hem de uyandırsın beni. Sabah uykusunun bana olan nefretini sırtladım kahvaltı hazırladım. Çil yavrusu gibi millet dağılınca da vurdum kafayı yattım. Uyandığımda ise böyle üzerimde garip bir şey vardı. Kendimi yalnız, hüzünlü ve korkak hissediyordum. Gerçi uzun süredir böyleyim ama yüzüme vurulmuş gibi şimdi. Belirsizlikler beni çok korkutuyor. Sorumluluklardan bıktım. İnsanların sürekli bir beklenti içerisinde olmasından usandım. Uyusam uyusam uyusam.

16 yorum:

  1. Aslında yazının başında dediklerine yorum yapıyordum kafamdan sonra sonu okudum ve bum! Kendi evime girdiğim andan itibaren bi depresif hallerdeyim diye bi posta başladım ama baktım ucu bucağı yok yazdikca moral iyice bozuldu sildim onu da konusu aynıydı seninkiyle sorumluluklar ve daha fazlasının gelecek olmasından korkma. nereden çıkıyor bu düşünceler bi anlasam ahh ah

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. arada ruhum böyle boğazlanıyor gibi oluyor. Çok fazla endişe duyuyorum ama nerden geliyor niye bilmiyorum. Canım hiç bir şey yapmak istemiyor. Ama hep zorundasın.
      Çıktıkları yerlere geri sokulmalılar :D

      Sil
  2. İnsanın hevesi kalmıyor degil mi biriyle tanışmaya bile? Son paragraflardaki hisler hepimizin ortak sorunu mu acaba? Hazır uyusam diye yazmışsın ben onu icraate dökeyim bari :p

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. benim yerime de uyu sen. İş yetiştirmeliyim sanırım sabahlayacağım. Hiç yapmak istemiyorum ama

      Sil
  3. Gece yayınlanan postların tamamında mı var acaba bu karamsarlık yoksa şans eseri mi denk geldi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim ki kırk yılda bir olanından :D
      Tesadüf diyelim. Karamsarlık miktarı artarsa çekilmez buralar. :D

      Sil
    2. pazartesi sendromu deyip geçelim o halde :)

      Sil
    3. İş pazartesi sendromundan çıktı cinnete doğru yol alıyor :D

      Sil
  4. "Uyku kusursuzca tasarlanmış harika bir kaçış yoludur" :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok yaparım:D Sorunlar yok, iş yok, bıktım cidden..

      Sil
  5. Bence senin uyumaya değil , uyumamaya ihtiyacın var. İş yaparken aslında bir nevi kendini dinle. Neler istediğini neler hissettiğini veya neler hissedemediğini. Senin bedenin değil ruhun yorgun canım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne istediğimi bilmiyorum, beni ne mutlu eder bilmiyorum, ne hissettiğimi hiç bilmiyorum. O kadar yorgunum ki. Fark ettiğim ve bildiğim tek şey hepsinden herkesten kurtulmak kendimi kutuplara atmak. Penguşlarla falan takılmak.

      Sil
  6. Heey bu ne karamsarlık böyle. Bak ilkbahar geldi hava mis gibi. Gez toz keyfine bak uyumak yoook :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne havası ya. Kafamı bilgisayardan kaldıramaz oldum. En nefret ettiğim şey telefon ve bilgisayar olarak zirveye yerleşti.

      Sil
  7. Ya uyku düzensiz olunca geliyor o iğrenç his, valla çok güzel tanımlamışsın. Zaman boşa geçmiş gibi, büyük fırsatlar kaçırmış gibi, toparlanmaya gücün yok gibi, böyle bir evden uzak kalmaya korkma hissi, homesick diyorşarmış ona. Ne bileyim güzel tarif etmişsin sen ya çok gıcık bir his o.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bıktım hakikaten ya. anlattığın her şey bünyemde mevcut. kutuplara gitsem penguşlarla takılsam

      Sil