16 Temmuz 2014 Çarşamba

bu beyin bana zararlı

(Bay B olunca uzun uzun yazmam lafını yediriyor.)

Stajımı zamanında yapsaydım böyle sürünmezdim. Erteleye erteleye koca yazın her gününü stajla harcamak zorunda kaldım. Millet tatilde kıçını büyütürken ben yine stajyer olacağım. Ne güzel dimi. Neyse ki ortam iyi yoksa çekilecek çile değil bu. Gündüzde yardım vakfından “çocuklara hediye paketleyeceğiz yardım eder misin?” deyince ben direk atladım. Bu sıcakta çok sevindiğimden değil. Stajdan bir saat erken çıkma ve tabi ki Bay B. Yi görme ihtimali. Küçük bir ihtimal ama sonuçta o da benim gibi gönüllü dimi ama. Şaka bi yana seve seve gittim. Neden bilmem hoşuma gidiyor işte yardım işleri. 

Kağıthane`nin bilmem neresindeymiş depo. bulana kadar canım çıktı. Ben ne bilir Kağıthane`yi. Ama güneşin altında beynimin yanan anakart gibi olmasına değdi. Bizim Bay B hakimiyeti ele almış çocuklara hediye paketleme işine koyulmuş. İşte o andan sonra beynime sıçılmış, stajda kendimi kanalizasyon çukurunda gibi hissediyormuşum falan yalan oldu. O andan sonra mallar karne hediyesini yeni mi gönderiyorlar diye söylenmem bitti. Verilen hediyelerin uzaylılar paketleyip getiriyormuş sanan ben bir anda iş aşkıyla kavruldum.


Her şey çok mükemmeldi.  Annem zır zır arayana kadar. Akşam misafir geliyormuş da nerde kalmışımda. Bir iki arayınca dedim bizim hatun delirdi gitmem lazım. Zaten şimşek çakıyor, yağmurdan önce o metrobüse binmeliyim yoksa göte gelirim. Bay B “Arabayla geldim ben bırakırım  ” dedi ve ben nasıl sevindim, ta ki kaşar karı “azıcık iş kaldı bekleyin” diyene kadar.  Ben beklerimde anam beklemez. Zaten sinirliyim anacığıma inada bindi ben gidiyorum dedim. Bay B “Bende birazdan çıkacağım bekle” diyor ama yok bi kez inada bindi.

Hay ben inadıma sıçayım. Durakta otobüs bekliyorum ama yok. Taksi desen yağmurlu hava müşteriyi almış su sıçratmaktan başka bir boka yaramıyor. Hava zaten kafayı yedi. Baktım olmayacak akıllı ben Zincirlikuyu` ya kadar yürümeye karar verdim. Çok akıllıca dimi? Hayır beklesem ne oluyordu. Böyle daha mı iyi oldu? Güneşe güvenip giydiğin elbise güzelce ıslanıp üstüne yapıştı, sandaletler şap şap saçlarında bok gibi oldu hani. Aklınıza sakın o romantik komedilerdeki ıslanınca güzelleşenler gelmesin. Bildiğin canavara döndüm. Yalan onlar hep yalan. Hayır üç kuruş param var onu da canı gönülden taksiye vermek istiyorum ama duran yok. 


Caddeye çıktım mal mal yürüyorum, arkadan zart zart korna. Lan ilerlemeyen trafikte korna ne çalıyorsun öküz diyorum içimden ama yok hayvan herif devam ediyor çalmaya.  Kim bu dangalak bi bakim dedim ve tahminiz doğru Bay B. Adam arabam var deyince öğrenci adamdan daha mütevazi bişey bekliyordum. Adam bildiğin para babası çıktı. Aha dedim buldum kusuru. Adam zengin ve orda burda boyna havasını atıyor. Tanrım lütfen bu olmasın en nefret ettiğim şey. Onun yerine çok konuşsun ya da alışverişten nefret etsin. Ama öyleyse adam, üç oğlumun katili, pembe panjurlu evimin depremi olacak bu. Ama öyle değildir yoksa hediye paketlemeye ne diye gelsin ki. Lanet yağmur yüzünden de tam bir kezbana benziyorum. Arabaya doğru gidiyorum ama bi yandan da bu salak ıslak olduğumun farkındadır umarım çağırırken. Sonra laf etmesin koltuğumu ıslattın da zart zurt. Hayır böyle diyen öküzde gördüm ben. Ama bu yüzünü bile ekşitmedi.

Yerime kuruldum. Başladık lak lak yapmaya. Bunun aktif olarak çalıştığı bir uluslararası yardım vakfıyla dolaştığı ülkelerden girdik, çocukken karıncaları elimde sıkıp öldürüp sonra “bu karıncalar öldü” diye zır zır ağlamamdan çıktık. Hayır o karıncayı ezince öleceğini tahmin edemeyen kız kadar aklım hala. Hiç mi değişmez bir insan. Bu çocuğa anlatılacak şey mi? Resmen çocukken karınca katliamı yapıyordum ben dedim.

“Evler yakın  metrobüse gerek yok ben bırakırım” dedi. Ben de böylece ilk defa sıkışık trafik için alkış tutmak istedim. Ama annem pek öyle düşünmedi işte. Sürekli “Ayıp olur misafire nerdesin?”. Sanki kara kaşımı gözümü görmeye geliyorlar. Diyemiyorum ki “Anacığım Bay B yanımda”. Annem o dakka kapatır telefonu da bu kez bu sorar “Dün bir bugün iki bile değil anan beni nerden tanıyor.” Bilmiyor ki ana kız kahve içerken ben anama seni anlatıp duruyorum.


O böyle lak lak konuşup dururken ben bunu izliyorum. Yok hatta içine düşüyorum. Sonra bu sağa çekti arabayı. Bişey demeden indi, bagajı açtı. Ve işte dedim işte herf psikopat. Anladı ona sapık sapık baktığımı sinirlendi, arkadan levye alıp kafama indirecek. Zaten camlarda kapkara. Ay yok bu elin sümüklüsü yüzünde koltukları kanla pisletmez de. Onun yerine felç eden, kalp krizinden öldüren iğnelerden birini saplayacak. Üç beş dua biliyorum ben daha birincisini okumadan bu gelmiş olur. Neyse ki bugün oruçluydum. Dur lan çocuğu kesitim öküz öküz. Oruç bu koşullar altında bozulur mu ki? Göt kadar elbiseyi de ben giydim. Din dersini dinlemeyince böyle oluyor işte. Benim beyin komplolarına devam ederken bu bagajı kapattı, elinde yazlık mont köşede kucağında çocuğuyla dilenen kadının yanına gitti. Elindekiyle çocuğun üstünü örtüp geldi.

Ben mi ne yaptım? Çok utandım. Meğer pis fesat olan benmişim. O ise aç gözlü kurdun yanında kuzu.  Bu çocuğa ben ancak cehennemden kart atarım. Ah şu çarpık beynimi iki dakika susturabilsem. Ne var işte herkes kusurlu olmuyor ki. Sen kusurlar bütünüyken çocuk senin olmadığın her şey. Eğer bu çocuk sana bir kez olsun dönüp bakarsa bil ki önceki hayatında bir hayat kurtardın. Bu çocuk bana aşık falan olmaz.  


8 yorum:

  1. Yanan anakart güzel deyimmiş ya. kullanırım bundan sonra. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tüm hakları şahsıma aittir. :) Kullan gitsin :)

      Sil
  2. Yaa keşke bekleseymişsin onunla gitmek için :) En azından kuru olurdun :D
    Bagajdan ne çıkacak diye merak ettim valla :)
    Yalnız neden sana aşık olmasın ya? Bu işler hiç belli olmaz kuzum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Islak bir beragamsco ya benzeyecegimi bilsem beklerdim. Bu çocuk çok iyi. Benimle harcanir zaten

      Sil
  3. O değil de bu çocukta kesin bişey var yok yani bu kadar da olmaz ki :D
    Bence sana o kadar bekle dediğine göre bişeyler olabilir :)
    Hiç belli olmuyo böyle şeyler ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocuk soyu tükenmekte olan bir tür. Hepsi kibarligindan gibime geliyor
      Umutlanip avucunu yalamak var işin ucunda :(

      Sil
  4. Dur bakalım hemen mükemmeliyeti yapıştırma çocuğa :)
    Komplo teorilerine bayıldım sonuçta burası Türkiye kendini şe etme o kadar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şu hocalarin size yüz puan veriyorum. Yaptıklarınizla degerinizi siz düşürüp belirleyeceksiniz durumu. Kaç oldu adam puan oynamadi.

      Sil