14 Mart 2016 Pazartesi

korku kafeslerimiz mi olacak artık


Uzun zamandır telefonumun internetini açık bırakmıyorum. Son bir haftadır tek haber izlemedim, tek satır okumadım. Saatlerce kitap okudum. Şu Pilaton`dan Diyaloglar. Sonra blogu özledim yazdım yayınladım ve uzun zamandır okumadığım arkadaşlarımı okumak istedim. İlk Drama`nın sayfasını gördüm üstünde hemen Melo duruyordu. Siyah bir zemin beyaz bir Ankara. Saatler olmuştu ruhum duymamıştı. Sidikli.. Onunla konuşana kadar deli gibi aklımdan bir sürü kötü senaryo geçti. Bir şey olsa mutlaka haberim olurdu. İşin garibi ne biliyor musunuz ben çok alıştım Sidikli`yi korku içinde aramaya. Ya sesini duyup rahatlamanın nasıl bir vicdan yükü bıraktığını ben biliyorum. Bu sabahı Ankara`daki tüm arkadaşlarımı arayarak geçirdim. İlk okuldan beri çok yakın olduğum bir arkadaşım kolunu kırmış, bir kaç sıyrığı varmış. Çocuk resim okuyor, hayatta en sevdiği şey. kimsenin bunu onun elinden almaya hakkı yok. Beni sürekli korku içinde bırakmaya hakları yok. Maslow diye bir adam var. Yıllar önce rastlamıştım onun ihtiyaç hiyerarşisine. Basamaklara bakıp nerde durduğumu bulmaya çalıştım. Bu ülkede en alt basamakta olmak bile mucize. Vergi veriyorum, devletten çalmıyorum, hatta çalan hocam olsa gözünün yaşına bakmıyorum tüm o geleceğimi tehdit eden mesajlara rağmen. Bir vatandaş olarak üzerime düşen şeyleri yapıyorum. Okuyorum, katkım olsun diye uğraşıyorum, bağışlayacak çok param olmadığı için sosyal yardım kuruluşları için çalışıyorum. Lisede bir hocam kendi görevinizi yapmadan devletten görevini yapmasını bekleyemezsiniz demişti. O günden beri suçlayıp talep etmeden hep düşündüm ben kendi görevimi yapıyor muyum diye? Bugün hakkım var. Ben devletin benden beklediği her şeyi yaparken o benim can güvenliğimi sağlamak zorunda. Çünkü yaşama hakkı ilk okulda ezberletilmişti. Doğuştan kazandığım bir haktı. Suçlamıyorum aslında yine. Sadece bana vaat edileni istiyorum. Çünkü ben korkuyla yaşamak, alıştırılmak istemiyorum. Her patlamada yakınlarım var mı diye bakmak istemiyorum. Ne zaman bitecek bilmiyorum. Ben çok çok yoruldum. Nasıl bir vicdan onuda anlamıyorum insanların ölümünü istemek. İnsanları öldürmek ses duyurmak, amaca giden yol değil. Ben insana insan diye bakıyorum. Renkmiş ırkmış saçmalıktan ibaret. Kimse anlamıyor ölümle fikirler ölmez. Tahammül edemiyorum artık ne o bombayı patlatanlara ne de buna engel olup işini yapmayanlara. Silahsız bombasız bir günüm olsun istiyorum. Siz biz falan olmak istemiyorum. Ben o barutu ilk bulana, silahı ilk yapana, dinamiti, bombaların her türlüsünü bulan, bunu talep edenlere kızıyorum.

13 yorum:

  1. Aynen bu fikre ve duyguya ben de katılıyorum. Üzülerek de olsa birlik olalım diyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım gelcek daha kan dökmek istemeyen insanlarla dolu olur.

      Sil
  2. Çok çok doğru diyorsun Lady'm ama kendi can sağlıkları dışında halkın ne tehlikelerde yaşadığıyla ilgilenmiyorlar işte. 3-5 kişi ölse bir şey olmaz diye mi düşünüyorlar anlamıyorum ki. Sürekli bir korkuyla bizi saldılar ortalığa bıraktılar. Eskiden evi güvenli bulurduk şimdi o bile güvenli değil. Hiçbir yer güvenli değil

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bugün Sidikli ile kavga ettim. Dün 47 kez onu aramışım bugün 23. aramamda patladı.Şu ara pek sağlıklı bir ruh hali içinde olmadığımın farkında değilim ve yaşananlar beni iyice geriyor.

      Sil
    2. Ablamla ben de kavga ettim. Gece çıkacağım dedim "saçmalama hiçbir yere gidemezsin" dedi. Ne diyorsun ya dedim ettim ama kabalık yerlere gidemezsin diyor başka bir şey demiyor resmen anneme söylemekle tehdit etti beni. Tamam endişelen ama böyle de olmaz ki. Tehdit heryerde kaçamıyoruz ki

      Sil
    3. Cha uzakta elimi uzatsam dokunamıyorum. Ankara`nın göbeğinde patladı. Ya kütüphaneye kapanıp tüm o hastane karmaşası yüzünden saldığı derleri toplamaya uğraşmasa. orda olsa. ona bişey olma düşüncesi beynimde dolanırken sıyırıyorum. o masumların görüntülerini gördükçe ya sidikli olsaydı diyorum. Kimsenin başına böyle bir şey gelmesin istemiyorum. Ama sidikli kardeşim değil. parçam gibi. karaciğerim değilki birazını kaybetsemde nefes alayım.
      Ablanı anlıyorum ve bu hususta onu destekliyorum. Diceksin sen çıkmıyor musun çıkıyorum eve hapsolup kenara çekilmek korkarklık amaçlanan hedeflere ulaştınız demek bence. Ama sidikli uyuz çıkmasın bir şey olmasın onlara.

      Sil
    4. Haklısın sen de çok haklısın ama bu şekilde kendimizi bitiriyoruz sadece. Ben de endişeden deliriyorum abim Yelda için gitmişti Ankara'ya dönüp dönmediğini bilmiyordum haberi duyduğum zaman telefona nasıl koştum bilmiyorum. Anneme de diyemiyorum oğlun Ankara'daydı henüz ulaşmadım diye. Aradığımda evine geleli 2 saat olmuştu uyuyordu konuşurken. Ama ben de sen gibiyim onlar otursun evde bana bir şey olsa sorun değil gibi. Onlara bir şey olduğunu ben gormeyeyim yeter

      Sil
  3. Tabii devlete soracağız, can güvenliğimizi sağlamakla yükümlüler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Devlet ne yazık ki halkına karşı sorumluluklarını unutmuş durumda.

      Sil
  4. Çok doğru söylüyorsun Lady çoğumuzun duyguları bunlar. Ama kafesimiz olmayacak korku . Olmaması için cabalamaliyiz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cidden düşündüm çocukken de haber izlerdim bu kadar çok şehit haberi duymadım, bu kadar çok patlama, şiddet yoktu. Şiddetin bu kadar çok artması ki bu sivil içinde geçerli (cinayetler) insanlığa dair umuduma zarar veriyor. Kana aç yaratıklar haline geliyoruz.

      Sil
  5. Senin de dediğinin gibi yapmak zorundalar.Onlar bostan korkuluğu olsun diye meclisde değil ama ışte hiçbirinin umrunda değil bu olanlar.Ne de olsa onlar bir düzine insan tarafından ve hatta trafik kapatılacak kadar korunuyor.O kadar şey oldu ki artık hiç güvenim yok.Öyle Allah'a emanet yaşıyoruz gidiyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan günü kurtardı hala yaşıyor diye bile sevinemiyor. Çünkü sürekli aklında ben yaşıyorum ama bir yerde bir masum yine öldü.

      Sil