Zor bir gün geçirdim. Vanası patlamış su borusu gibi
saatlerce ağladım. Hayatta yaptığım tercihlerin doğurduğu sonuçların bu kadar
zor olmasını beklemiyordum. O eski enerjik, dünyanın güzellikler ile dolu
inancına sahip olan, en tatsız olayda bile gülecek bir yer bulan kızı
özlüyorum. Şimdilerde o kızın yerini anneannelerimizin izlediği Hint
dizilerinin dram sahnesinin vazgeçilmez oyuncusu aldı. Dört ayağı üstüne
düşmeyi beceremeyen kedi gibiyim. Herkes kişisel gelişimini daha iyi yönlere
taşırken ben karşınıza daha korkak, daha umutsuz, daha az güvenen, daha az
neşeli, daha az gerçek kahkaha atan bir tipe dönüştüm. Annem bile doğurduğu
büyüttüğü çocuğu tanıyamaz oldu. O dünyaya kafa tutan kızın yerinde gerçekleri
dünyanın tahmin ettiğinden daha çok siyah barındırdığını gören bir kız duruyor.
Montana`ya yaz günü kar yağmış falan hikaye hani ben de. Hatta Elvis Presley
dirilmiş olsa şaşırmaz haldeyim. Fortuna diye bir hatun var Roma Mitolojisinde.
Kendileri ile tanışmam bir altı yılı buluyor. İlk tanıştığımda bana kıyak
geçtiği için pek bir sevmiştim. Gelin görün ki kör demelerinin sebeplerini
anladım. Meğer benim için tüm sürprizlerini sona saklayıp kendileri bana sadece
bir el oyun kazandırıyormuş. E tabi bilmem lazımdı Fortuna ile kumar masasına
oturulmaz.
neler oldu bee söleseneee misfortunaaa :)
YanıtlaSilİyi şeyler değil. Arada güzel günler.
SilNe olduu merak ettim.
YanıtlaSilBen de eski umutlu halimi özlüyorum bazen, insanlar nasıl neşeli olabiliyor öğrenmek istiyorum.
Nasıl daha da mutsuz olmayı başardım acaba?
SilÇiçek toprağını sevmediyse, değiştirme vakti gelmiştir..
YanıtlaSilİstanbul’a dönüyorum haklısın
SilAz okuyucu tam özgürlük
YanıtlaSil