15 Aralık 2013 Pazar

Korku


      Hüzün çöktü içime yine. Böyle anlamsız saçma. Sanki bişeyler eksik. Bi parçam, bi his, bi düşünce. Sanki kötü bi şeyler dolabımın içinde ve açmamı bekliyor. Ama korkuyorum. Biri kalbimi sıkıyor. Sanki biri ciğerlerime çektiğim havayı saf oksijenle doldurmuş gibi ciğerlerim yanıyor. Zamansal korkular endişeler. Geçermi bilinmez ama ben korkuyorum. Yaşamaktan, kendim için bişeyler yapmaktan. Daha fazlasını istemekten, daha fazlası için hareket etmekten, umut etmekten.



         Daha iyisini istediğim için kendimi kötü hissediyorum. İnsanlar hareket ederken durup sadece seyrediyorum. Yaşlanıyorum. 20 yaşında olup 50 hissetmek belki benim ki. Korkağım hemd e çok. Paylaşmaktan  kendimi anlatmaktan ölesiye kaçıyorum.  Sanki anlatırsam beni yaralamaları için ellerine birer bıçak vermiş gibi hissediyorum.

      Sürekli rol yapıyorum. Sanki rol yapmayı bırakırsam kaçacaklar gibi hissediyorum. Sanki bırakırsam baş kaldırmış olacağım gibi hissediyorum Kendimden insanlardan kaçıyorum. Ve buda beni işte bu noktaya getiriyor. Bişeylerle sürekli meşgul olma ve düşünmeye engel olma haline. İçinde k i sıkıntıdan bile korkma dolaba uzanıp kapağı açamayan  küçük bi kız…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder