8 Kasım 2014 Cumartesi

tanıştığıma memnun oldum


Facebook zamanında baya popülerdi. Şimdilerde yılda yaz ve kış olarak iki defa profil resmimi değiştirdiğim, online olarak bir kez bile kullanmadığım bir olay. Ama bundan üç yıl önce başında oturup Bay Uzun`u beklediğim zamanlar olmuştu. Bitirme projemle de Facebook`un popüler dönemlerine nostaljik bir ziyaret gerçekleştirdim. Kendime proje seçtim, hocamın kapısını çaldım. Adamda iyi niyet gösterip daha önce bu alanda çalışan bir arkadaştan yardım almamı söyledi. Çocuğun telefon numarasını verdi. Bende kimim, neyim, ne istiyorum yazdım, mesaj attım. Dönmedi geri baya bir süre. Aradan birkaç gün geçti küt mesaj. “Ne yüzle mesaj atıyorsun.” Ben ve yüzümün nesi var ki? Tanımam etmem, mala bak ya. İstemiyorsa yardım etmek, der işim gücüm var. Tabi ben sinirlendim bunları kibar dille yazdım. Kibar yazdım çünkü hala içimde bir umut var. Tatlı dilli yılan oluyorum ve o bana yardım ediyor. Bana güldü sonrada “Yine unuttun dimi? Birazdan da adımı sorarsın sen.” dedi. O kadarda değil hoca söyledi adını dedim içimden. Hemen Whatsapp`a attım kendimi. Adama bir yerden tanıdık geldi, Face`e koştum. Adam arkadaş listemde. Oturdum düşündüm ne yaptım lan ben buna diye ama yok aklıma gelmiyor bir şey. Annesini kesmedim, enseye şaplak atıp kaçmadım. Sonra nerden geldiyse aklıma Face`deki mesaj kısmını açtım. Ve o an dank etti. Bu salak üst sınıf diye çıkarcı ben kabul etmiştim. Lisede ki hocam üst sınıflarla kanka olun, sınav sorusu, hazır proje elinizde olur dedi. Ehh tabi birde Bay Uzun`a giden yolum üst sınıflardan geçince ekleyen her üst sınıfı kabul etmiştim. Gayet canım arkadaşım modunda takılıyordum ama bu fazla ısrarcıydı. Tamam belki azıcık flört etmiş olabilirim ama can sıkıntısından. Bay Uzun sümüğünü atmıyordu o ara ve ego denen şey tuvalet paspasına dönmüştü. Bende bu uğurda biraz kurban verip, sona doğru yaklaşırken beddua almadan, nazikçe yol veriyordum. Bu da o kurbanlardan biriymiş meğer ve anlaşılan beddua etmişte. Yoksa 3 yıl oldu, bu ne kin! Olanda aslında şu. Bölümün düzenledi bir seminerde öğrenci ameller olarak bizleri seçen hoca yüzünde oldu her şey. Bütün gün götümde dolanan bir tip vardı o gün. Bende o anda Uzun`un götünde dolandığım için fazla kuyruk sinirlerimi bozuyordu. Üstüne üstlük birde sürekli adımla sesleniyordu. Ben adını bilmiyordum ve ayıp olmasın diye de sormadım. Sonra bizim Bedduacı eleman faceden yine yazdı, ayağın nasıl oldu diye sordu. “ayağı mı? Sen nerden biliyorsun.” Topuk özürlü ben ayağımı burkmuştum. Bay Uzun bir şey olmaz deyip geçmiş ama dıdığının dıdığsı ilgilenmişti. “Ee bütün gün birlikteydik” dedi. “aa sende mi ordaydın” evet ordaymış. Malumunuz kuyrukta buymuş. Ben tabi bunun bir kez açıp fotoğrafına bile bakmayınca doğal olarak tanıyamadım. E Uzun varken gerisi benim için satır arasıydı ne yapayım. Ben sonra özür dileyince geçti sanmıştım ama çocuk onunla dalga geçtiğim konusunda ısrarcı. Gururunu kırmışım. Bile isteye yapmadım ama bir bilse ben bundan daha beterlerini gördüm. Hayır bilsem ilerde işime yarayacak ona göre yatırım yapardım. Şimdi öyle ortada kaldım.  

10 yorum:

  1. ha ha ne komik anlatmışsın yahu :D amaaann bee niye ortada kalacakmışsın :p sana dileğim bir tavşan ve bir de tavşan kuyruğu çıksın karşına belki daha sevimli gelir tavşan kuyruğu bu kez ona yatırım yaparsın ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne güzel yardım edecekti ödevime bitirecektim erkenden. bence karşısına domuz çıksın onun. kindar pislik yaa

      Sil
  2. yine çok güldüm :) yazılarını özlemişim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizde seni özledik. daha sık yazsan ? :D

      Sil
  3. ne yüzle yaziyorsun haha :D eline firsat gecince ayari basmis, ama cok güzel yazmisin, masum bir seytan cik gibi ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu anı bekliyormuş resmen. ne vardı sanki azıcık yardım etse :D

      Sil
  4. :))
    nasıl kinci insanlar var ya..:)

    YanıtlaSil